Kadir Altınöz

Kadir ALTINÖZ


Arabistan Fatihi...



Kadir Altınöz, çiftçi bir ailenin çocuğu olarak 1948 yılında Kayseri'nin Pınarbaşı köyünde doğdu. Çocukluğu atlar arasında geçen Kadir, jokeylikle 1961'de henüz 13 yaşında bir çocukken tanıştı. Ankara'ya, o dönemin ünlü atçısı Mustafa Dinkçioğlu'nun yanına giden Kadir akşam ve sabah gezintilerinde atlara biner. Bir yıl sonra ünlü Simsaroğlu Ekürisine geçen Kadir Altınöz, 191 numaralı lisansıyla artık yarışlarda at binmeye başlar ve Tokuçlu isimli atla ünlü Safder'i geçerek jokeylik yaşamındaki ilk birinciliğine ulaşır.

Her büyük jokeyin yaşamında mutlaka ona destek veren birisi olmuştur. Kadir Altınöz'dekı cevheri ilk gören de yılların deneyimli atçısı Zekeriya Aydın oldu. Altınöz, onun emeğini belirtmeden geçemiyor: "Yetişmemde Zekeriya Ağabeyimin çok büyük emeği var. O'nun sayesinde çok şey öğrendim, çok yarış kazandım."

Meslekteki başarıları hızla artan, antrenör ve at sahiplerinin deyimiyle yumuşak elli, atı hırpalamayan ve kendine özgü stiliyle at binen Kadir Altınöz, unutulmaz atçı Özdemir Atman'ın da dikkatini çeker.

YILDIZI HIZLA PARLAR
Özdemir Bey, bu genç ve yetenekli jokeye çok şey öğretir. Kadir'in yıldızı hızla parlamaktadır. O yılların ünlü jokeyleri Ekrem Kurt, Kazım Yıldız, Mümin Çılgın, İsmail Dinçer (Çıyan İsmail), Aykut Arıcı. Yaşar Atçı ve Mehmet Emin Özdekli için aynı jenerasyondan gelen Süleyman Akdı ile ciddi rakiptirler.

Yıl 1969... Özdemir Atman, "Geleceğin Ekrem Kurt'u" dediği Kadir'i Gazi Koşusu'nda, Martini isimli tayına bindirir. Yarışın son 300 metresinde içte Martini, dışında Sedat Okumuş'un bindiği Palet kıyasıya bir mücadeleye girerler Koşuyu Palet, baş farkıyla kazanır.

KOŞU MASADA KAZANILMAZ
Yarış sonrası o sakin ve sessiz Kadir, yaşamında ilk ve son kez çığlık çığlığa isyan ederek Özdemir Bey'e koşuya itiraz edilmesini önerir. Ancak aldığı yanıtla şok olur:
"Sahada kaybedilen yarış, masa başında kazanılmaz."
Daha sonra Kadir Altınöz yakınlarına olayı şöyle anlatır: "Palet'e binen Sedat Okumuş, kurallara aykırı olarak çift kırbaç kullanıyordu. Ayrıca son 300'de yan yana geldiğimizde Sedat, sağ eliyle hem kantarmamı çekiyor, hem de sağ ayağını benim üzengime takmış geçmeme izin vermiyordu. Kazanacağım yarışı elimden aldı. İşte bunun için koşuya itiraz ettim."
Peki daha sonraları neler olmuştu Kadirin yaşamında.. Kimilerine göre, bu süper yetenek, tıpkı Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden Can Bartu gibi tembeldi. Mesleğini pek ciddiye almıyordu. idmanlarına çok az geliyordu. Ama yine de çok yarış kazanıyordu.

ELİ ÇOK AÇIKTI
İyi bir serveti olması gerekirken ailesine ayırdığı paya bir de elinin açıklığı eklenince, Kadir bir türlü para biriktiremiyordu. Sonunda çareyi Arabistan'a gitmekte buldu. Orada da çok başarılı oldu ve iyi kazandı. Şimdi sahip olduğu her şeyi orada kazandıklarıyla aldı.
Bugün 40 yaşın üzerindeki yarışseverler Kadir'i çok iyi tanırlar.Bir süre at binmeyen Kadir Altınöz bu konu ile ilgili bir röportajında şunları söylüyor: "Küskün ve kırgınım. Vefasızlığa, saygısızlığa... Her şeyin para olduğunu zannedip bazı değer ve geleneklerimizi hiçe sayanları protesto etmek için bir süre ara verdim. Ancak güvendiğim, saygı duyduğum kişiler, protestomun yanlış olduğunu, sessiz kalmaktansa mücadele etmem gerektiğini söylediler. Haklıydılar... Yeniden başlıyorum. Çizmelerimi giydim, kırbacımı elime aldım. Artık her sabah sahadayım."

Kadir Altınöz hem jokey olarak hemde at sahibi olarak hala pistlerde ve sessiz sedasız at binmeye arada sırada da olsa birinci gelmeye devam ediyor.